Site Rengi

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Malatya °C

Ali Babacan, Kötü Yönetim Hepimizi Fakirleştirdi

Ali Babacan, Kötü Yönetim Hepimizi Fakirleştirdi
07.02.2021
1.391
A+
A-

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Kötü yönetim hepimizi fakirleştirdi, sorunları çözmek için iktidara talibiz”

 

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Halk TV’de Suat Toktaş’la Özel Röportaj programında gündemi değerlendirdi. Babacan şu ifadeleri kullandı:

 

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Merkez Bankası’nın faiz artırma kararını değerlendirdiği açıklamasında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Fakirleşmesine sebep olduğunuz milletimize de bir açıklama yapmak zorundasınız. Yüksek faiz vatana ihanettir’ diyordunuz, şimdi ne oldu?” diye sordu.

 

“Kadınlara herkes saygı duymalı”

“Ayşe Buğra çok saygın bir akademisyen. 36 yıldır Boğaziçi Üniversitesi’nin en önemli, en çok bilinen ve sevilen öğretim üyelerinden birisi. Münferit bir birey. İfadeyi aktarırken bile hicap duyuyorum, ‘Kavala’nın karısı’ ifadesi kullanılıyor. Kadını bir birey olarak görmeme durumu var burada. Kimliksizleştirme çabası var. Bu çok ciddi bir zihniyet sorunu. Kadınlara herkesin saygı duyması lazım.

 

“Boğaziçili öğrenciler tahrike kapılmamalı”

“Hükûmetin arayıp da bulamadığı bir tablo var. Çünkü düşmanlıktan besleniyorlar. Hiçbir alanda bu ülkenin sorunlarına çözüm bulamadıkları için ancak karşıtlık üzerinden siyaset yürütüyorlar. Boğaziçi’ne yeni fakülte açılması kararı da oldukça tahrik edici. Çünkü öğrencilerin ve öğretim üyelerinin ciddi bir rahatsızlığı var zaten. Böyle bir karar, yatışmakta olan durumu tekrar alevlendirmeyi sağlayabilir. Burada Boğaziçili öğrencilerimizin ve öğretim üyelerimizin hiçbir tahrike kapılmaması lazım.

 

“Güçlü kurumları ya sıradanlaştırıyorlar ya da Şehir gibi kapatıyorlar”

“Türkiye’nin güçlü ve geleneği olan kurumlarına hâkim değillerse sıradanlaştırma çabası olduğunu görüyoruz. Yeni olmasına rağmen çok kaliteli bir okulu, Şehir Üniversitesi’ni tamamen kapattılar. ‘Bu kurum tam kontrolümde mi?’ diye yaklaşıyorlar. Boğaziçi Üniversitesi’ne iki yeni fakültenin açılmasıyla muhtemelen yeni öğretim üyeleri kolayca alınacak ve benzer profilde insanlar oralarda görevlendirilecek.

 

“Büyük propagandayı görmek lazım”

“Boğaziçi Üniversitesi için söylüyorum, pes etmemek lazım ama eylemlerin başka tür olaylara evrilmesini de önlemek lazım. Bu olaylar üzerinden hükümet kamuoyunu istismar edip, düşmanlıklar üzerinden seçmeni etrafında tutmaya çalışıyor. Genç polislerle gencecik üniversite öğrencilerinin karşı karşıya geldiği görüntü, iktidara destek veren seçmeni konsolide ediyor. Cumhurbaşkanı cuma namazı çıkışı “Benim de istifa etmemi isteyecekler” neredeyse diyor, aynı gün sosyal medyada istifa kampanyası başlıyor. Bu büyük propagandayı görmek lazım.

 

“Torunları yaşındaki gençlere utanmadan ‘yılan’ diyorlar”

“Hükûmet ortakları, hayalî düşman üretip, torunları yaşındaki gencecik üniversite öğrencilerine terörist diyor, yılan diyor. Utanmadan bu ifadeleri kullanıyorlar.

 

“Türkiye’nin düşmanı işsizliktir”

“Türkiye’nin ağır gündemin üstünü örtmek için ilgiyi başka yere çekiyorlar. Bu oyuna kimse düşmemeli ve herkes gerçek gündeme dönmeli. Bu ülkenin en önemli düşmanı işsizlik, yoksulluk, enflasyon, hayat pahalılığıdır.”

 

“Güvenilir ekonomi politikası ve siyasi revizyonla bu ülke kanatlanır”

“Merkez Bankasının rezervlerini bitirdiler. Ülke olarak topyekûn fakirleştik. En azından faiz tezleri doğruysa, hükûmetin bu rezervlerin nereye harcandığını açıklamak gibi bir sorumluluğu var. Rasyonel olmayan ekonomi politikaları yüzünden vatandaşlar ekmeği birkaç kuruş ucuza almak için kuyruğa giriyor, gençler işsizlikten evde oturuyor. Ekonomi tarafında aklı başında, güvenilir ve işin ehli bir ekip düzgün bir ekonomi politikası açıklasın. Eş zamanlı olarak da hukuk, yargı, özgürlükler, dış politika gibi alanlarda topyekûn bir siyasi revizyon yapılsın. İnanın bu ülke kanatlanıp uçar. Mevcut şartlar kader değil. Kötü yönetim gidip düzgün yönetim geldiğinde hepsi çözülür. Kötü yönetimin ortaya çıkardığı bütün sorunları çözmek için iktidara talibiz.

 

“Anladık ki başkanlık sisteminden vazgeçmeyecekler”

“Bahçeli ve Sayın Erdoğan’ın arka arkaya açıklamalarından anladık ki başkanlık sisteminden vazgeçmeyecekler. Tam tersine bunu daha köklü hale nasıl getirileceğinin bir çalışması olduğunu anladık. Açıkçası çok ümit yok çünkü biz parlamenter sistemi savunuyoruz. Bugünkü iktidar bizim başlattığımız ikili bazda görüşme sürecine karşı başka bir gündem ortaya atıp, çalışmalarımızı gölgeleme çabası. Ama o çabaya da hiçbir muhalefet partisi sıcak bakmadı.

 

“Mali kural olsaydı pandemide vatandaşa destek verilirdi”

“Hukukla kendisini bağlamak istemeyen bir yönetim zihniyetinden bahsediyoruz. 2009 yılında getirmeye çalıştığımız mali kural; herkesin bütçe içerisinde kalacağının garantisiydi, keyfiliği önlüyordu. Zamanında bunu yapsaydık bugün pandemiyle mücadelede Almanya gibi vatandaşımıza destek olurduk.

 

“Eğitim sorununu çözemezsek orta gelirde kalırız”

“Eğitim sistemi ‘öğrenmeyi öğretme’ olarak şekillenmelidir. Üniversitelerin akademik özgürlüğü ve idari özerkliği sağlanmalıdır. Eğitim ideolojiler üstü bir alan olarak görülmelidir. Her bir çocuğumuz kendi ilgi alanı ve potansiyeli hangi yöne daha fazla eğilim gösteriyorsa, ona uygun kendi müfredatıyla ilerleyebilmelidir. Eskiden çarpma, bölme neyse kodlama becerileri bundan sonraki dönemde o kadar önemli olacak. Özellikle bilim, teknoloji ve matematik gibi alanlara kız çocukları daha fazla teşvik edilmeli. Türkiye’de eğitim konusunu halledemezsek, ilelebet orta gelirde kalırız.

 

ŞU AŞAMADA İTTİFAKTAN BAHSETMİYORUZ

İttifak tartışmalarına da değinen Babacan, “Bizim ittifaktan anladığımız seçim ittifakı. O da seçim kararı alındığı an oluşacak bir ittifak. Seçimlerden sonra ittifakın bir anlamı kalmıyor. Bizim çalışmalarımız şu an bir seçim ittifakı çalışması değil. Bu aşamada bir ittifaktan bahsetmiyoruz. Seçim kararı alındığında ona bakılır.”

 

KAYBEDECEĞİ SEÇİME NEDEN GÖTÜRSÜN?

Babacan, cumhurbaşkanının kendi iradesine kalsa erken seçim yapmak isteyeceğini düşünmediğini belirterek, “Ekonomik şartlar bu kadar kötüyken ülkeyi seçime götürüp o seçimden başarı ile çıkma ihtimalinin çok zayıf olduğunu kendi de görüyordur herhalde. Kaybedeceği seçime neden götürsün? Elindeki yetkileri neden riske atsın?” dedi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.