BAŞKANLIK DİVANI “AMİRALLERİN BİLDİRİSİ” İÇİN TOPLANDI
BAŞKANLIK DİVANI: BBP, GEÇMİŞTE, MİLLET İRADESİNE YÖNELEN HER GİRİŞİMİN KARŞISINDA OLDU.BUNDAN SONRA DA KARARLILIKLA, BU DURUŞUNU DEVAM ETTİRECEKTİR”
Emekli 104 amiralin yayımladığı gece yarısı bildirisinin ardından Başkanlık Divanımız Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici başkanlığında toplandı.
Tek gündem maddesi “Emekli Amirellerin” bildirisi olan Başkanlı Divanında” Büyük Birlik Partisi, geçmişte, millet iradesine yönelen her girişimin karşısında oldu. Bundan sonra da kararlılıkla, bu duruşunu devam ettirecektir.” Denildi.
Başkanlık divanı bildirgesi:
“104 emekli amiralin yayınladığı bildiri” sonrasında yaşanan gelişmeleri ve konuyla ilgili tartışmaları dikkatle takip ediyoruz.
Öncelikle bir prensibi netlikle ortaya koymaya ihtiyacımız var:
Türkiye Cumhuriyeti’ni, Anayasa’nın temel ilkelerini ve demokrasiyi yaşatma endişesi taşıyan herkes, millet iradesini hedef alan müdahalelerin karşısında olmalı, bu konuda tavizsiz ve kararlı bir duruş sergilemelidir.
Nereden gelirse gelsin, hangi maksat ya da gerekçeyle sunulursa sunulsun, millet iradesine yönelen her girişim, aslında milletin varlığını, istikbalini ve istiklalini hedef almaktadır.
Tarihi, bu konuda sayısız acı tecrübelerle dolu olan ülkemizin ve milletimizin de bu konuda, bizimle aynı kanaatte olduğu inancındayız.
Ülkemizde, demokrasiye yönelen her müdahalenin, ülkemize ve milletimize ağır bedeller ödettiğini, tümünün dış bağlantılı olduğunu ve tümünün, öncelikle demokrasimize, sonrasında sosyal hayatın her alanına ağır zararlar verdiğini tecrübe ettik.
Büyük Birlik Partisi, geçmişte, millet iradesine yönelen her girişimin karşısında oldu. Bundan sonra da kararlılıkla, bu duruşunu devam ettirecektir.
Her daim, hürriyetlerin, gelişmenin olmazsa olmaz şartlarından olduğunu ifade ettik. Bununla birlikte, sayısız darbe ve darbe teşebbüsüne şahit olmuş kişiler olarak, üslubu ve yöntemi itibariyle bir darbe bildirgesinden hiçbir farkı olmayan söz konusu açıklamanın, demokratik bir tavır olarak kabul edilmesinin, öncelikle demokrasiye ve milletimize haksızlık olacağı kanaatindeyiz.
Fikir ve düşünce özgürlüğünü savunuyoruz
İfade özgürlüğüne büyük saygı duyarız, lakin ifade hürriyeti adı altında gece yarısı açıklanan muhtıra gibi bildirilere, aksi halde diye başlayan tehditlere sessiz kalmayız, boyun eğmeyiz ve sineye çekmeyiz.
Yargının da gereğini yapacağından zerre şüphemiz yoktur.
Demokrasiden ve milli iradeden yana olduğunu söyleyen herkesin de laf ebeliğini zevzekliği bir kenara bırakarak demokrasiyi siyasi partileri,gazi meclisi ve seçilmiş hükümeti hedef alan tehdit eden bu bildiriye karşı net bir duruş sergilemeye çağırıyoruz.
Bildiriyi, muhtevası itibariyle de tutarsız ve derinliği olmayan bir metin olarak görüyoruz.
Örnek vermek gerekirse, “tartışma konusu yapılmaması” uyarısıyla bilakis tartışmaya açılan Montrö konusunun, herkesin gözleri önünde yaşanan gerçeklerden ve daha önce konuşulan zeminden çok farklı noktalara taşınmasının yanında, bir meydan okuma gerekçesi yapılması;bunun yanı sıra kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri ve özellikle Deniz Kuvvetleri mensuplarımıza yöneltilen, mensup oldukları kurumun itibarını koruyamadıkları iması; geçmişte yaşanan her darbede olduğu gibi, Anayasa’nın değiştirilemez maddeleri ve Atatürk ilkeleri üzerinden demokrasiye müdahaleye bir meşruiyet zemini oluşturma gayretleri, iddia edilenlerin anlamsızlığının yanında, bildiride katkısı olanların istikametleri ve seviyeleriyle ilgili de önemli göstergeler olarak yer almıştır.
İfade edilen hususları yanlış ve anlamsız bulduğumuzu tekrar ifade ederek, dile getirilebilecek haklı eleştirilerin bile, millet iradesine müdahalenin, seçilmiş meşru yönetimi tehdit etmenin gerekçesi olamayacağını, yaşadığımız ya da yaşayabileceğimiz tüm problemleri hukuk sınırları içinde çözmemiz gerektiğini, bunun dışındaki tüm fiil ve teşebbüslerin karşısında olduğumuzu, karşısında olacağımızı tekrar ve kararlılıkla hatırlatmak istiyoruz.
Demokratik işleyiş içerisinde eleştirilecek hususlar her zaman olmuştur, bundan sonra da olmaya devam edecek. Bu eksende yapılan tartışmalar, hukukun, demokrasinin kuralları ve gelenekleri dahilinde yapılmalıdır.
Oluşan görüntünün, uluslararası alanda ağır problemlerle mücadele eden ülkemize bu açıdan da zarar verdiğini ayrıca belirtme ihtiyacı duyuyoruz.
Konu artık hukuka intikal etmiş durumda. Öncelikle hukuki sürecin aklı selimle ve suhuletle ilerlemesini, yaşananların hiçbir şüpheye yer bırakmayacak biçimde ve bütün yönleriyle aydınlatılmasını temenni ediyoruz.
Darbelerin muhtıraların buna çanak tutan yada bu özlemle yapılan bildirilerin artık hiçbir biçimde ülkemizin milletimizin hayatında yer bulamaması dileğiyle, kamuoyunu saygıyla selamlıyoruz.