Tarlada Hareket, Harmanda Bereket, Bol Bol Ekmek

Malatya’nın ilk kadın girişimcilerinden Ayşe Uzun Kayış, girişimciliğin öncüsü olmaya devam ediyor.

Yufka ekmeğini 2008’de ticarileştiren ve ardından Akçadağ’da ilk kadın kooperatifini kuran Malatya’nın yetiştirdiği cesur girişimci Ayşe Uzun Kayış öncülüğünde ve girişiminde Malatya’da 17 kooperatif kurulmasına öncülük ederek Örnek bir girişimci olmuştur.

Toprak Ana Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatif Başkanı Ayşe Uzun Kayış, Şimdide Ankara’dan hemşerimiz iş adamı ve Malatya Dilekliler yardımlaşma Dernek Başkanı Ali Karadoğan, öncülüğünden İlimizde Milli buğdayımız siyez buğdayının Ata tohumunun sözleşmeli tarım modelini Kastamonu, Kars’tan sonra Malatya’da uygulanmasına öncülük etti sözleşmeyi imzaladı. Başkan Karadoğan’ın büyük destekleriyle bu sözleşmeyi Ankara’da imzaladık ve imza altına alınmıştır dedi.

Bizler Ülke olarak kendi değerlerimize sahip çıktığımızda mutlaka başarılı oluyoruz dedi. İşte bir örneğinde bu gün Çarşamba günü Ankara’da Malatya Dilekliler Yardımlaşma ve Kültür Derneği’nin öncülüğünde Malatya Yeşilyurt İlçesi sınırları içinde bulunan Sınırlı Sorumlu Toprak Ana Kadın Girişimi Üretim ve Kooperatifi sözleşmeli tarım modeli için ilk imzayı attık ve bu tur çalışmalarımız devam edecektir. Yeter ki Ülkemizde ve yine Malatya’mızda kadın girişimcilere destek ve imkan verilin yapılacak hiçbir bir şey yoktur ve her Türk kadını gereken işler ve çalışmalar yaparlar.

Bu yıl Ekim ayından sonra Malatya’da Organik ve Siyez buğdayı ekimine başlanacak burada elde edilecek yerli buğday ve yine 2021 Haziran ayında Kastamonu’da haşatına başlanacak olan Siyez buğdayı ve bu sezon Kars’ta haşatı yapılacak olan Organik buğday un haline getirip pazarlamasını Malatya Dilekliler Yardımlaşma ve Kültür Derneği ve Sınırlı Sorumlu Toprak Ana Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi ortaklaşa pazarlananacak dedi.

Bu ülkeye fonksiyonel gıdaları, temiz etiketi getirmek için yapmamız gereken çok önemli şeyler var. Sözleşmeli tarım modelleri yaygınlaştırılmalı ve organik tarım sonuna kadar desteklenmeli, blockchain teknolojisi organiğe eklenmeli ve ürünlerin izlenebilirliği ortaya açıkça ve çıkmalıdır dedi. Bir çuval un aldığımızda o unun hangi şehirde, hangi bölgede, hangi çiftçinin tarlasından aldığımızı bilmek hakkımızdır. Çünkü ne yediğimizi en iyi şekilde bilmeliyiz ve vatandaşlarımızın bilgi sahibi olmalıdır. İşte bunda bizler başaracaktır ve çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam edecektir.

Türkiye’de birçok şey ithal. Ya da ithal ile paçal yapılmış ürünler tüketiyoruz. Organik tarımı güçlendirmemiz lazım. Güçlü organik tarımla yapamayacağımız şey yok. Tarım ilaçları hastalıklarımızın temelinde, onlardan arınmalıyız. Başarılı bir çalışmayla yaptığımız bu sözleşme ise maiyeti 100 bin olarak bu projeye başlıyoruz dedi.. Sözleşmeli tarım, blockchain teknolojisi katıklarıyla…