BAŞKAN GÜRKAN’IN ÇANAKKALE ZAFERİ’NİN 104. YILDÖNÜMÜ MESAJI
Battalgazi Belediye Başkanı ve AK Parti Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selahattin Gürkan, Çanakkale Zaferi’nin 104’üncü yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Başkan Gürkan, “Çanakkale, Türk milletinin diriliş destanıdır. Vatan uğruna hiç düşünmeden şahadete yürüyüşün adıdır” dedi.
Battalgazi Belediye Başkanı ve AK Parti Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selahattin Gürkan, Çanakkale Zaferi’nin 104’üncü yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajında, “Tarihin kahramanlık destanlarının başında yer alan Çanakkale Zaferi’nin 104. yılındayız. Yaralı bir aslan misali zor günler geçiren ve her köşesine cephe açılmış olan Osmanlı İmparatorluğu’nun ağır ama destansı savaşıdır Çanakkale..Harp tarihine bakıldığında askeri zaferlerin daima taarruzi bir harekatın sonunda kazanıldığı görülür. Çanakkale savaşları ise savunan orduların taarruz edenleri yenilgiye uğratmış olduğu, tek örnektir. Öz yurdunu korumak için şahlanan yaralı bir ulusun, sayı ve maddi açılardan üstünlüğü tartışılmaz olan düşmanlarını yenerek, onları felce uğrattığı bir savaştır. Bu durumuyla dünya harp tarihlerine geçmiş ve Türk tarihine de altın harflerle yazılıp Türk’ün kahramanlık ve şeref abidesi olmuştur. Çanakkale Türk milletinin diriliş destanıdır. Vatan uğruna hiç düşünmeden şahadete yürüyüşün adıdır. Çanakkale Zaferi bir milletin var oluş, yok oluş mücadelesidir. Onlar tarihi kalemle değil, kanlarıyla yazdılar. Onlar asla geri dönmeyi düşünmediler. Harp tarihinde azmi özetleyen şu diyalog çok anlamlıdır. “Komutanım benim tüfek bozulmuş tetik basmıyor” diyen askere; yüzbaşı; “Tüfek sağlam oğlum senin parmağın kopmuş ” denilen kahramanlık destanıdır Çanakkale…Düşmanda imkân vardı, Mehmetçikte iman. İşte buydu, Çanakkale’yi geçilmez kılan. Canını vatana siper etmiş, cesaretiyle destan yazmış tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz” ifadelerine yer vererek, Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy’un şu dizeleri ile mesajını tamamladı;
“Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd’i…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni târîhe” desem, sığmazsın”