ANADOLU AHİ EVRAN GENEL BAŞKANI MEHMET GÜRBÜZ’ÜN SOYKIRIM İDDALARIYLA İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI:

Batı toplumların’da ki insana bakış anlayışı zulüm,sömürgecilik ve materyalizim gibi esaslar ile şekilendirile bilir.Avrupa idealistleri bu tutumları ile keşfettikleri kıt’a ları aldıkları topraklarda yaşayan halklara kendi kültür degerlerini din anlayışlarını götürmüşlerdir.Kilisenin şeriati keşişlerin merhameti ile yürüyen batı kendi kurdukları uluslar arası af ve barış örgütlerinde bile çıkardıkları kanunları bile yok saymışlardır.
Birleşmiş milletler toplulugunda ( 9 aralık 1948 ) yılında ‘’SOYKIRIM’’ sucunun önlenmesi ve cezalandırılması sözleşmesini onayladı.’’Soykırım’’ı sözleşmeye taraf ulusların önlemeyi ve cezalandırmayı üstüne aldıgı bir uluslar arası bir suç olarak tayin etti
Soy kırım sözleşmesi aşşagıdaki maddelerle tanımlar.Bu sözleşme bakımından ulusal,etnik,ırksal yadan dinsel bir grub’u kısmen yada tamamen ortadan kaldırmak amacı ile işlenen aşşagidaki fiillerden herhangibiri ‘’Soykırım’’suçu oluşturur
a)Gruba mensupların öldürülmesi
b)Gruba mensupların ciddi surette bedensel yada zihimsel zarar verilmesi
c)Grubu bütünü ile yada kısmen fiziksel varlıgını ortadan kaldıracagını hesaplanarak yaşam şartlarının degiştirilmesi
d)Grubun içinde dogumları engellemek amacı ile önlemler almak
e)Gruba mensup çoçukları zorla bir başka gruba nakletmek
Bu yukarıda belirtilen kanunları çıkartran Barbar batının münevverleri yüzyıllardır keşfettikleri kıt’alardaki yerli halklara ölüm tarlalarında mezarsız mazlumların nesillerine sadece kan ve göz yaşını miras bırakmışlardır.
20. Yüzyıldaki Etnik ve Kültürel Soykırımlar
1- Jozef Stalin (SSCB, 1934-39) 13,000,000 mülteci-100 binlerce ölü.
2- Adolf Hitler (Almanya, 1939-1945) 12,000,000 mülteci kamplarda 2 milyon ölü-kayıp.
3- Mao Tze Dong (Çin, 1966-1969) 11,000,000 kişiye kültürel asimilasyon-toplama kamplarında sayısı belli olmayan kayıplar.
4- İspanyol ve Amerikalı Kaşifler (1492-1800) 7,972,000 ölü- kayıp.
5- Hideki Tojo (Japonya, 1941-1944) 5,000,000 ölü-kayıp.
6- Pol Pot (Kamboçya, 1975-1979) 1,700,000 ölü.
7- Kim Il Sung (Kuzey Kore, 1948-1994) 1.600,000 mülteci ve toplama kamplarında ölü-kayıp.
8- Menghitsu (Etopya, 1975-1978) 1,500,000 ölü-kayıp.
9- Charles DeGaulle (Cezayir, 1954-1962) 1,000,000 ölü-kayıp.
10- Yakubu Gowon (Biafra, 1967-1970) 1,000,000 ölü-kayıp.
11- Leonid Brezhnev (Afganistan, 1979-1982) 900,000 ölü-kayıp.
12- Jean Kambanda (Ruanda, 1994) 800,000 ölü-kayıp.
13- İngiliz Krallığı (Avustralya, 1849-1938) 719,000 ölü-kayıp , 100 bin mülteci.
14- Suharto (Doğu Timor, 1976-9 600,000 ölü-kayıp.
15- Saddam Hüseyin (Iran ve Kuzey Irak 1980-1990) 600,000 ölü-kayıp.
16- Yahya Khan (Pakistan, 1971 ve Banglades,1990) 500,000 ölü- kayıp.
17- Savimbi (Angola, 1975-2002) 400,000 ölü-kayıp.
18- Molla Ömer – Taliban (Afganistan, 1986-2001) 400,000 ölü- kayıp.
19- Idi Amin (Uganda, 1969-1979) 300,000 ölü-kayıp.
20- B.Mussolini (Etiyopya,Yugoslavya 1936) 300,000 ölü-kayıp.
21- Danimarka (Danimarka 1945) 250,000 Alman Mülteci ölüme terk edildi.
22- Mobutu Sese Seko (Zaire, 1965-1997) 250,000 ölü-kayıp, 200 bin mülteci.
23- Charles Taylor (Liberya, 1989-1996) 220,000 ölü-kayıp.
24- Foday Sankoh (Sierra Leone, 1991-2000) 200,000 ölü-kayıp.
25- Amerika (Almanya Dresden,1943-1945) 200,000 sivil ölü (Dresden’e sığınan siviller).
26- S. Milosevic (Yugoslavya,1992-96) 180,000 ölü-kayıp.
27- Michel Micombero (Burundi, 1972) 150,000 ölü-kayıp.
28- Amerika (Hiroşima-Nagazaki 1944) 135,000 ölü (atom bombası).
29- Almanya (Namibya 1891) 117,000 ölü-kayıp, 15 bin mülteci.
30- Hassan Turabi (Sudan, 1989-1999) 100,000 ölü-kayıp.
31- Richard Nixon (Vietnam, 1969-1974) 70,000 ölü-kayıp.
32- Papa Doc Duvalier (Haiti, 1957-1971) 60,000 ölü-kayıp.
33- Marcos (Filipinler) 50,000 ölü-kayıp.
34- Hissene Habre (Çad, 1982-1990) 40,000 ölü-kayıp.
35- Vladimir Ilich Lenin (Rusya, 1917-1920) 30,000 muhalif infaz edildi.
36- Francisco Franco (İspanya) 30,000 muhalif infaz edildi.
37- Lyndon Johnson (Vietnam, 1963-1968) 30,000 ölü-kayıp.
38- Hafiz Esad (Suriye 1980-2000) 25,000 ölü-kayıp.
39- Khomeini (Iran, 1979-1989) 20,000 ölü-kayıp.
40- Eski Yugoslavya (1995 Bosna-Hersek) 15 ölü, 7500 kayıp, 45 bin mülteci.
41- Paul Koroma (Sierra Leone, 1997) 6,000 ölü-kayıp.
42- Usama bin Ladin(Dünya çapında,1991-2001) 4,000 ölü-kayıp.
43- Augusto Pinochet (Chile, 1973) 3,000 ölü-kayıp.
44- Efrain Rios Montt (Guatemala) 2,000 ölü-kayıp.
45- Sierra Leone 80,000 mülteci, kayıp rakamı belli değil.
46- Kıbrıs Cumhuriyeti (1912-1974) 25,000 sivil mülteci, 1000’ni aşkın ölü, 100 İngiliz ölü.
47- Yunanistan (Bati Trakya,1923-1990) 400,000 mülteci evlerini terk etti.
48- Bulgaristan (1970-1989) 360,000 mülteci kültürel asimilasyon sonucu evlerin terk etti, 1000 kişi toplama kamplarına alındı.
49- Norveç (1920-1930) Tatar göçmenleri kısırlaştırma ve toplama kamplarında izole etme.
50- ABD –Felluce (2004) Devam ediyor..
Dünyadaki Soykırırımlar,katliamlar hala batı medeniyetçilerin adına günümüzde de özgürlük ve demokrasi vaadi denilen ve medeniyet terbiyecisi olan kapitalizm in bekçileri ve onu devşirrme uşakları tarafından halklar öldürülmüş,demokrasi’ yi vaad eden soysuzlar, tecavüz ederek hamile bırakılmış kadınlar, bombardıman altında minicık bedenleri parçalanmış yetim ve öksüz bir yaşama sefil bir şekilde reva görülmüş çocuklar’dır
Bu katliamların arkasında olan dünyayı yönetenler demokrasi özgürlük adına ‘’soykırım’’ yapanlar ne zaman kanunlar önünde hesap vereceklerdir .Artık yeter demokrasi ,özgürlük vaadiyle ışıgını yakanlar yüzyıllardır sabıkaları ile bilinen ler dün müttefik kuvvetler olarak adlandırılan lar bugün ki koalisyon gücü tabirini kullanan lar .Birleşmiş milletler barış elçiligi olarak da kabul edilen 5 li saç ayagını oluşturan çetelerdir bunlar her türlü barış adı altında kurumsal kimlikli adalet dagıtan örgütleri kuranlar kendilerine dokunturtmayan yarasalardır . Bunun en bariz örnegini ise Uluslararası Ceza Mahkemesini , 1 Temmuz 2002 tarihinden sonra işlenmiş savaş suçları davalarının görüşülmesi için Lahey’de kurduranlar .Başta , özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve İsrail, mahkemeye karşı eleştirilerde bulunup, katılmayı reddetmişlerdir ve mahkemenin vatandaşları üzerinde yargılama yetkisine sahip olmasına izin vermemişlerdir 1995’ten 2000 yılına kadar ABD hükümeti UCM’nin kurulmasını destekledi ancak Amerikalılar UCM’nin BM Güvenlik Konseyi tarafından kontrol edilen veya Amerikalı yetkilileri ve Amerikan vatandaşlarını mahkemenin yargı yetkisi dışında tutacak bir mahkeme olması için çaba harcadılar; bu çabalar başarısız kaldı. Bill Clinton yönetimi döneminde 31 Aralık 2000 tarihinde Amerikan Büyükelçisi David Scheffer hükümeti adına Roma Statüsü’nü imzaladı. 2001 Yılında George W. Bush yönetimi UCM toplantılarına katılmamaya başladı ve 6 Mayıs 2002 tarihinde ABD Roma Statüsü’nden imzasını çektiğini resmen açıkladı. Bizim son sözümüz bu katliamları çogunlukla din adına yapan haçlıların ve batının . peygamberi olan . Hz İsanın bir sözü ile tamamlamak istiyorum
’’Can Kurtarmakmı Dogru Öldürmekmi’’
Mehmet Gürbüz
Anadolu Ahi Evran İş Adamları
Genel Başkanı