Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ekrem ALFATLI Devlet otoritesi şerik kabul etmez.
Perşembe günü, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen hain ve kalleş darbe girişiminin 5. Yıldönümüdür.
Bu vesileyle, milletin manevi çatısı olan devletimizi korumak için, hiç tereddüt etmeden, hayatlarını feda eden şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Gazilerimize de hayırlı ve sağlıklı ömürler diliyorum.
Kıymetli Basın Mensupları,
Devlet otoritesi şerik kabul etmez.
Devletin sahibi millettir ve millet, devlet gücünü, seçtiği temsilcileri aracılığıyla kullanır.
Devletin üç temel erkinden yasama, yürütme ve yargı, kararlarını “millet adına” alır, görevlerini “millet adına” yerine getirirler.
Kamu görevi yapanlar, devletin otoritesi dışında, başka hiçbir ülkeye, millete, şahsa, cemiyete, topluluğa, zümreye bağlılık gösteremezler.
“Millet iradesi”, hiçbir zaman önemini ve anlamını tartışmayacağımız, her zaman başımızın üzerinde taşıyacağımız, onu korumak için başımızı vermekte tereddüt etmeyeceğimiz bir prensip olarak, daima var olacak.
Devleti korumayı, onun varlık sebeplerini, yani; milleti, milletin varlığını, huzurunu, güvenliğini, istiklalini, istikbalini, değerlerini korumak sayacağız.
Tarihinin çeşitli kesitlerinde, Türk Milleti’nin yaşadığı zorlukları, acıları hatırladığımızda, bu şartların, hep, devlet geleneği ve otoritesinin zaafa düştüğü dönemlerde yaşandığına şahit oluruz.
Evet, sarsıldığımız zamanlar oldu ama 15 Temmuz’da da öncekiler gibi “Milletin istiklalini yine milletim azmi ve kararı kurtaracaktır.” dedik ve yolumuza devam ettik.
Çok korkunç hadiselere şahit olduk: 15 Temmuz’da, ülke dışından sevk ve idare edilen bir topluluğun, devletin en stratejik kurumlarına sızıp ele geçirebileceğini, sivil halktan, Özel Harekât karargahına, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden Cumhurbaşkanlığı’na, Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan Emniyet Müdürlüğü’ne, bomba atacak, mermi atacak kadar, akıllarını, izanlarını, imanlarını ve haysiyetlerini yitirdiklerini gördük.
Büyük Türk Milleti, devletine, kahramanca, fedakarlıkla ve kararlılıkla sahip çıkmıştır.
Milletimiz, 15 Temmuz günü, devletin sağladığı makamlarda oturarak, fedakâr milletimizin, rızkını devletiyle paylaşarak aldığı silahları millete doğrultup, devlete el koyma ve millete, “millete rağmen” istikamet çizme alçaklığını, sonsuza dek sona erdirmiştir.
Tabiat, hiçbir alanda boşluk kabul etmez. Devlet idaresinin de küçük ya da büyük, hiçbir boşluğa izin vermemesi gerektiği gerçeğinin, bu olayla daha iyi anlaşılmış olmasını umut ediyorum.
Milletimizin, özellikle devlet yönetiminde görev alanların, bu gerçeği akıllarından hiç çıkarmamalarını diliyorum.
Devletin herhangi bir idari alanında, özellikle güvenlik kuruluşlarında; emniyette, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde, devletin yargı ve istihbarat kurumlarında “gizli” ya da “açık” bir örgütlenme içerisinde olan herhangi bir topluluğun, “hangi maskeyi takarsa taksın”, hoş görülmesine, olağan sayılmasına hatta varlığına izin verilmemeliydi. Bu kabul edilemez ihmal, yaşadığımız ve kıyısından döndüğümüz felaketler göz önüne alındığında, yarınlarla ilgili, devletimizin ve milletimizin ilerlediği istikbale ışık tutmalıdır.
15 Temmuz, tarihin çeşitli dönemlerinde ve özellikle bugün yaşadığımız coğrafyada örneklerine sıklıkla rastlayabileceğimiz, küresel emperyalizmin, yaşadığımız toprakların, milletimize ait değerlerini yağmalamak için, piyonları aracılığıyla yaptığı ve yine milletimiz tarafından bertaraf edilen hainliklerden biridir.
Büyük Türk Milleti tarihinin her döneminde bu tür hainliklere gereken cevabı vermiş ,15 Temmuz günü de Aziz Milletimiz “Mevzubahis Vatan Olunca Gerisinin Teferruat “olduğunu en güzel şekilde dosta ve düşmana göstermiştir.
Yaşadığımız coğrafyada, hür ve bağımsız olmamızın yegâne yolunun güçlü olmamız, bunun da ancak milletimizin ortak değerleri etrafında birlik olmamız olduğunu hatırlatıyor, şehitlerimizi tekrar rahmet ve minnetle anıyorum. Gazilerimize de hayırlı ve sağlıklı ömürler diliyorum.
Ekrem ALFATLI
Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı