CHP’nin Kurultaylarının İptaline Yönelik Açılan Dava 8 Eylül Tarihine Erteledi

CHP Kurultay Davası 8 Eylül’e Ertelendi
CHP’nin 38. Olağan ve 21. Olağanüstü Kurultaylarının iptaline yönelik açılan davada, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi üçüncü duruşmayı tamamladı. Mahkeme, 38. Kurultay’a ilişkin usulsüzlük iddialarını değerlendiren Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararına yapılan itirazın kesinleşmesini bekleme gerekçesiyle duruşmayı 8 Eylül tarihine erteledi.
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 38. Olağan ve 21. Olağanüstü Kurultaylarının iptaline ilişkin açılan davanın üçüncü duruşmasını tamamladı. Mahkeme, 38. Olağan Kurultay’daki usulsüzlük iddialarını inceleyen Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği görevsizlik kararına yönelik itiraz sürecinin tamamlanmasını bekleme kararı aldı.

Özel’den kurultay davası öncesi açıklama: Amaç CHP’yi tartıştırmak ancak dimdik ayaktayız Özel’den kurultay davası öncesi açıklama: Amaç CHP’yi tartıştırmak ancak dimdik ayaktayız. Dava, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegelerin 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultay’ın iptalini talep etmesiyle başlamıştı. 6 Nisan 2024 tarihli 21. Olağanüstü Kurultay’a yönelik “yok hükmünde sayılması ve iptali” talepli başka bir başvuru ile birleştirilmişti.
İptali istenen 38. Kurultay’da seçilen Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri, dava sonucunun kendilerini de ilgilendirdiğini belirterek CHP Genel Merkezi ile birlikte “feri müdahil” olarak davaya katılmak için mahkemeye başvurdu. Avukatların talebi olan feri müdahale kabul edildi, CHP PM üyeleri davaya katılacak.
Lütfü Savaş’ın avukatı, katılma talebinin reddini ve sözlü yargılama aşamasına geçilmesini istedi. Avukat, kurultayın iptalini ve Özgür Özel yönteminin tedbiren görevlerinden uzaklaştırılmasını talep etti.

“KURULTAY MUTLAK BUTLANLA SABİTTİR”
Duruşmada söz alan Lütfü Savaş’ın avukatı, CHP yönetiminin Kılıçdaroğlu’na verilmesi gerektiğini savundu. Avukat, “38’inci olağan kurultayında organize şekilde suç işlenerek delege iradeleri sakatlanmıştır. Kurultay mutlak butlanla sabittir” dedi. 6 Nisan’daki seçimli olağanüstü kurultayın ise yetkisiz genel başkan tarafından verildiğini, “kanuna karşı hileye başvurularak yapıldığını” öne sürdü.
Kurultayın gayri meşru olduğunu iddia eden avukat, “Genel başkan seçilmeyen bir kişi tarafından yürütülen bu süreç bir mizansendir. Seçilmeyen bir kişinin genel başkan olması kabul edilemez” ifadesini kullandı. Bu gerekçelerle, Özgür Özel’in görevden el çektirilmesini ve partinin dönemin genel başkanı Kılıçdaroğlu tarafından yönetilmesi gerektiğini belirterek, “Kemal Kılıçdaroğlu göreve çağrılmalıdır” dedi.
‘CEZA DAVASINDAKİ KARAR BEKLENSİN’ TALEBİ
Sözlü beyanda bulunan CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ceza davasında ifade vermediğine dikkat çekti. Ceza yargılamasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini söyledi. Yargılananların beraat etme ihtimallerine işaret eden Çağlayan, “Beraat kararı verilirse bu dava içinden çıkılmaz bir hal alır” dedi. Ceza dosyasındaki delillerde, kimsenin kimseye menfaat verdiğinin ispatlanamadığını vurguladı.
Çağlayan, siyasi partilerin iç işleyişine dair yargı yetkisine dikkat çekerek, “Partilerin seçimlerine ilişkin itirazlar, seçim kurullarına yapılır ve bu konuda karar verme yetkisi seçim hakimlerindedir” dedi. Adli yargının bu tür uyuşmazlıklarda yetkisiz olduğunu vurgulayan Çağlayan, “Siyasi partiler seçimlerini yargı denetimi altında yapar. Ancak mahkemenin, bir partinin kim tarafından yönetileceğine karar vermesi mümkün değildir” ifadelerini kullandı. Çağlayan, böyle bir yaklaşımın, seçilmiş yöneticilerin görevlerini sürekli mahkeme tehdidi altında yürütmelerine ve baskı altında hmelerine yol açacağını belirtti.
CHP YARGITAY’IN EMSAL KARARINI MAHKEMEYE SUNDU
CHP avukatları, mahkemeye Yargıtay kararını delil olarak sundu. CHP’nin savunmasında yer verdiği söz konusu karar, doğrudan partiyle ilgili daha önce açılmış bir davaya ilişkin ve içtihat niteliği taşıyor.
YARGITAY: PARTİ İÇİ YOLLAR TÜKETİLMEDEN AÇILAN DAVALAR USULE AYKIRI
CHP üyesi Aydın Soylu’nun, 2020 yılında CHP Niksar İlçe Kongresi’nin iptali talebiyle açtığı davada yerel mahkeme, partinin iç hukuk yolları tüketilmeden doğrudan açılan davayı reddetmiş, bu karar da 2022 yılında Yargıtay tarafından onanmıştı. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin kararında, seçimlere ilişkin itirazların öncelikle parti tüzüğü ve ilgili yönetmeliklerde belirtilen mercilere yapılması gerektiği, doğrudan yargı yoluna gidilemeyeceği vurgulandı.
“SEÇİME İTİRAZLAR İKİ GÜN İÇİNDE YETKİLİ KURULA YAPILMALI”
Kararda ayrıca CHP Tüzüğü’nün 44. maddesi ve Kongre Yönetmeliği’nin 30. maddesi gereği, seçim sonuçlarına itirazların iki gün içerisinde görevli ilçe seçim kurullarına yapılabileceği hatırlatıldı. Aydın Soylu’nun bu usule uygun şekilde hareket etmediği, itiraz yollarını kullanmadığı için dava şartının oluşmadığına dikkat çekildi.
CHP: “KURULTAY DAVASI DA AYNI GEREKÇEYLE REDDEDİLMELİ”
CHP avukatları, bugün görülen kurultay iptali davasında sundukları bu Yargıtay kararının, şu anki davayla birebir örtüştüğünü belirtti. Parti içinde tüketilmemiş hukuk yolları varken, doğrudan yargıya taşınan davaların reddedilmesinin hem iç hukuk hem de Yargıtay kararları doğrultusunda zorunlu olduğuna dikkat çektiler.
NE OLMUŞTU?
Bir önceki duruşmada mahkeme, 4-5 Kasım kurultayında yürürlükte olan parti tüzüğünün CHP Genel Merkezi’nden istenmesine ve kurultay sürecine ilişkin yürütülen soruşturmada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen tüm belgelerin dosyaya dahil edilmesine karar vermişti.
Kaynak – https://www.karar.com/guncel-haberler/kurultay-davasi-basladi-1971976 Görsel Kaynak – yenicaggazetesi.com.tr