Geçmişten Günümüze Sosyal Medya
Seksenli yıllarda mahalle kültürü vardı, çocuklar sokaklarda uçurtma uçurur, topaç ve ya bilye ile oynar, mahallenin anneleri, ablaları bir evde toplanır çaylar demlenir sohbet edilirdi. Akşam zamanı mahallenin çoğunlukla çalışan abileri, amcaları eve döner, akşam yemekleri yenir, ajans haberleri seyredilir veya dinlenirdi. Ajans haberlerinde hiç kimse gürültü ya da ses çıkarmadan o haberleri dinler, dünya ve ülke hakkında bilgi almaya çalışırdı.
Yıllar ilerledikçe, televizyon hayatımıza girmeye başlamış diziler izlenir hale gelmiş, çizgi filmler ekranlarda seyredilir olmuş, mahalle sohbetleri, dizilerin karakterlerinin dizilerdeki olaylara nasıl tepki göstereceğini konuşur olmuştu. Çocuklar sokaklarda çizgi film karakterlerinin oyun kartları ile oyun oynardı. Akşam zamanı mahallenin çoğunlukla çalışan abileri, amcaları, teyzeleri, ablaları eve döner, akşam yemekleri yenir, Ajans haberleri ses çıkarmadan seyredilir, dünya ve ülke hakkında bilgi alınırdı.
Doksanlı yıllarda, tek kanal dönemi yerini özel kanallar ile birlikte bilgisayar çağına bırakmış, yapılan yatırımlar ile ülke kalkınma hamlesini başlatmıştı. Bilgisayarlar, iş dünyasının zamandan tasarruf edilmesini sağlamış, fabrikalar otomasyon sistemleri ile daha çok üretmeye başlamış ve bu durum istihdamı arttırmıştı. Şehirlerde mahalleler, site ve apartmanlara dönüşmeye başlamış, çocuklar sokaklar yerine sitelerin bahçelerinde ve çocuk parklarında oynamaya başlamıştı. O dönemde bilgisayar oyunları ile tanışan çocukların bir kısmı ise evlerinde oynamaya başladı. Akşam zamanı çalışan her birey eve gelir, yemekler yenir, Ana haber bültenleri seyredilir, komşularla sohbet edilirdi.
Milenyum çağı ile birlikte yaşanan hızlı teknolojik gelişmeler karşısında sosyal hayat yerini sanal hayatlara bırakmaya başladı. Haberler artık ajans ya da ana haberlerden değil, internet üzerinde sosyal medyadan alınmaya başlandı. Sohbetler evlerde beş çaylarında veya akşam misafirliklerde değil de çoğunlukla sosyal medya üzerinden tüm gün haberleşerek alınmaya başlandı. Çocuklar, oyunlarını, yazın site bahçelerinde kışın ise bilgisayar başında internetten oynamaya başladı.
Sosyal Medya, avantajları kadar dezavantajları da olan bir sanal ortamdır. Gerçek hayatı bir kenara bırakıp sanal ortam üzerinde daha çok zaman harcamak, dünya üzerinde olan gelişmeleri takip etmek için avantajlı olsa da en yakınımızdaki sevdiklerimize ayırdığımız zamanı azalttı. Üretim ve ticaret işlemleri hızlanırken, mahalle kültürü azaldı. Çocuklar, eğitim ve öğrenimlerine bir tuşa basmak kadar yakın ve daha bilgili bireyler olarak yetişirken topaç ve bilye ile oynamayı öğrenemediler. Sosyal medya üzerinde yapılan yalan yanlış haberler, kişisel görüntü ve fotoğrafların kolay elde edilebilmesi ile bu bilgilerin yanlış kişilerin eline geçmesi, internet dolandırıcılığı gibi birçok zararlı işlemler de sanal ortam içerisinde dezavantajlı işlemler olmaya başladı. Önlem alabilmek için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile Emniyet Genel Müdürlüğü bu suçlar ile ilgili siber suçlar ile mücadele birimlerini kurarak çalışmalarını yürütmeye başladı.
Sosyal ortamlar, bireylerin birbirleri ile iletişim halinde olması aslında bireylerin birbirlerine yardımcı olmasını sağlar, sorunların kolayca çözümlenmesini sağlar. Bu amaç, toplumun gelişmesini, buna bağlı olarak ta ülkelerin gelişmesini, ticaretinin artmasını sağlar. Sosyal medya ile dünyanın artık bir mahalle olduğunu düşünürsek, bizim en avantajlı olduğumuz durum sanırım aile olmamızdır. Aileniz ile Sevdikleriniz ile daha dikkatli bir sanal medya, sağlıklı ve mutlu yıllar geçirmeniz dileği ile yeni yılınız kutlu olsun.