Haktan yana olan memurlara ve kamuoyuna saygılarımızla.

6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde sağlanan anlaşmaya göre, memur ve memur emeklilerinin maaşlarına 2022’nin ilk altı ayı için yüzde 5, ikinci altı ayı için yüzde 7, 2023’ün ilk altı ayı için yüzde 8, ikinci altı ayı için yüzde 6 zam yapılmasına karar verilmiştir. Ancak belirtilen zam oranlarının hayatın gerçekleri ile uyuşmadığı açıkça bellidir. Türkiye’de son bir yılda yalnızca temel ihtiyaç malzemelerine en az yüzde 35 zam geldiği dikkate alındığında bu zam oranlarının ciddiyetten uzak olduğu görülecektir.

Ancak bu şaşırtıcı bir durum değildir. Bu tablonun sorumlusu açıkça sarı sendika diyebileceğimiz sendikanın toplu sözleşme masasında olmasını sağlayan malum sendikaya üye olan ve olmakta ısrar eden memur arkadaşlarımızdır.

Diğer yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin yaptığı açıklamada %1’in altında örgütlenmesi olan sendikaları merdiven altı sendikalar olarak tanımlamıştır. Sayın bakanın bu ifadeleri başta Türkiye Cumhuriyeti yasalarına ve bu yasalara uygun kurulan sendikalara hakarettir. Yasal şartlarda kurulan sendikaları üye sayılarına göre merdiven altı yani yasa dışı, kanunsuz diye nitelendirmek hadsizliktir. Sayın bakanı had bilmeye ve bütün sendikalardan, bu sendikalara üye olan memurlardan özür dilemeye davet ediyoruz. Aynı zamanda bu söyleme sessiz kalan malum sendikayı ve başkanını da kınıyoruz.

Yine malum toplu sözleşmede toplu sözleşme ikramiyesi olarak zikredilen 400 TL’nin %1 örgütlenme gerçekleştiren sendikaların üyelerine verileceğinin ifade edilmesi de ayrı bir talihsizliktir. Biz EKSEN Eğitim Sen olarak başından beri devletin parasıyla sendikacılık yapılmasına karşıyız bu nedenle toplu sözleşme priminin kaldırılmasını talep ediyoruz. Ancak bu şekilde uygulamada belirli sendikaların üyelerine fazla belirli sendikaların üyelerine eksik prim ödenmesi de memurlar arasında hoş olmayan anlayışlara neden olacaktır.

Bu uygulamayı protesto etmek de yine malum sendikaların üyelerine düşmektedir. Sendikalarımız ayrı olsa da sahip olmamız gereken hakların aynı olması gerekir. Hiçbir memurun 265 TL’lik fark için sendika değiştirecek kadar küçüldüğünü görmek istemiyoruz.

Sendikalar fikir, eylem ve kararlarıyla birbirinden ayrılmalı, memurlar da tercihlerini bunlara göre yapmalıdırlar.

3600 Ek Gösterge meselesini halledemeyen bunun için kanun gerekli olduğunu söyleyen sayın bakanı toplu sözleşme primi ve sendikaların yasal konumu hakkında da kanunlara riayet etmeye davet ediyoruz.

EKSEN Eğitim Sen, her şartta üyelerinin özlük hakları ve itibarları için mücadeleye devam edecektir. Bakanlar ve yetkili sendikalar değişse de memurların hak mücadelesi sayılara bakılmaksızın gerçek sendikalar tarafından yürütülecektir.

Haktan yana olan memurlara ve kamuoyuna saygılarımızla.

EKSEN Eğitim Sen