Sevgi Varsa Engel Yoktur
Malatya Turgut Özal Üniversitesi tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü sebebi ile “Sevgi Varsa Engel Yoktur” isimli etkinlik düzenlendi.
Etkinlik Malatya Turgut Özal Üniversitesince yerli ve milli olarak hazırlanan uzaktan eğitim sistemi ile online olarak, Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sosyal ve Ekonomik Hayata Katılım Dairesi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Uzmanı Canan Aktaş, Beyazay Derneği Malatya Şube Başkan Yardımcısı Kazım Aydoğan, Yazar/Engelli Aktivist Ali Haydar Koyun, MTÜ Rektör Yardımcısı Murat Aladağ, MTÜ Öğretim Üyeleri Neşe Karakaş, Bünyamin Arı ve Engelsiz MTÜ Koordinatörü Fahrettin Burak Demir’in katılımları ile gerçekleşti.
Program içerisinde Rektör Karabulut’un da mesajının yer aldığı Engelliler günü kısa filmi ile başladı.
Başarının anahtarı öncelikle inanmaktır.
Programda konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, üniversitenin kurulduğu günden itibaren engelsiz üniversite hedefinde olduklarını belirterek, “Bugün aramızda başarılarıyla hepimizin göğsünü kabartan kardeşlerimiz var. Hayatın tüm alanlarında sporda, sanatta, edebiyatta, siyasette, eğitimde, sivil toplumda, iş dünyasında tüm zorluklara rağmen sizlerin sergilediği mücadele gerçekten takdire şayandır.” diyerek, “Bizler de üniversitemizin kurulduğu ilk günden itibaren FARKLILIKLARIN FARKINDAYIZ, YA SİZ dedik ve bu bilinçte çalışmalarımızı yürüttük. Çünkü engelleri aşmak bir inanç meselesidir. Başarının anahtarı öncelikle inanmaktır. Başarılarıyla bizleri gururlandıran, azim ve kararlılıklarıyla hepimize ilham kaynağı olan engelli kardeşlerimiz buna en güzel örnektir.” Sözlerine yer verdi.
Fiziki engeller değil, kalpteki engeller bizleri etkiler.
Rektör Karabulut, “Geçen yıl “Hayat Birlikte Güzel” adlı etkinliğimizi gerçekleştirmiştik, iki yıl önce de “Farklılıkların Farkındayız Ya Siz?” demiştik, bu yıl da “Sevgi Varsa Engel Yoktur” diyor ve bu bilinçte hareket ediyoruz.
Fiziki engeller değil, kalpteki engeller bizleri etkiler, çünkü engelli kardeşlerimizin bizim, hayatımızın bir parçamız olduğunu biliyoruz. Onların sorunları bizim de sorunumuzdur.” dedi.
Engelsiz Üniversite Engelsiz Eğitim
Eğitimin engelliler için bir hak olduğu yaklaşımı içinde, Malatya Turgut Özal Üniversitesi, engelli bireylerin eğitim, araştırma, sosyal ve kültürel yaşama katılımı konusunda “Engelsiz Eğitimi” ve “Engelsiz Üniversite” olmayı hedeflediklerini belirten Karabulut “ Engelsiz Malatya Turgut Özal Üniversite Koordinatörlüğümüz ile 7/24 çevrimiçi ulaşılabilir bir üniversiteyiz, bu anlamda Engelsiz Kütüphane çalışmalarımızı tamamlayarak engelli kardeşlerimiz için sesli kitap olanakları sağlıyoruz. Aynı zamanda birçok bölüm programlarımıza işaret dili eğitimi de eklendi ve bu programalar genişletilmeye devam ediyor.” dedi.
Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Tek bir engelli kardeşimiz dahi kendisini dışlanmış hissederse, kendisini çaresiz hissederse, bunun vebali bütün toplumun üzerinedir. Bu konuda inanın herkes sorumluluk sahibidir. Engelli bireyler ve aileleri; hayatlarını mutlu olarak yaşayabiliyor ve gelecekleri konusunda endişe duymuyorlarsa o toplum hem gelişmiş hem de gelecek kuşaklarına insan olmanın erdemlerini miras bırakabilecek demektir.” ifadelerine yer verdi.
“Fiziksel açıdan dezavantajlı olan kardeşlerimizin birçok konuda bizden daha yetenekli olduklarını biliyoruz.” Sözlerine yer veren Rektör Karabulut, “Fiziksel dezavantajları bu yeteneklerin örtülü kalmasına neden olmamalı, sözü edilen bu yeteneklerin en güzel bir biçimde tespit edilip değerlendirilmesi gerekir. Bu konuda engelli kardeşlerimizi teşvik etmeli, sahip oldukları potansiyeli sergileyebilme olanaklarını kendilerine sunabilmeliyiz.” dedi.
Sevgi Varsa Engel Yoktur!
Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Engelli kardeşlerimizin her alanda sergiledikleri başarıların önümüzdeki dönemde artarak devam etmesini içtenlikle diliyorum. Ayrıca bunun böyle olacağına da yürekten inanıyorum. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla milletçe engellilik konusu karşısında daha sorumlu, bilinçli ve duyarlı davranmak zorunda olduğumuzun altını bir kez daha çizmek istiyorum.
Bu vesile ile bir kez daha “Sevgi Varsa Engel Yoktur” diyor, Engelliler Gününün hepimizin farkındalık seviyesini arttırmasını ve tutumlarımıza olumlu olarak yansımasını temenni ediyorum” diyerek sözlerine son verdi.
Dil neden bu kadar önemli?
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Uzmanı Canan Aktaş konuşmasında, “Sakat, özürlü, engelli kelimelerini kullanıyoruz, yakınlarda ‘özel gereksinime ihtiyaç olan kişiler‘ diyebileceğimiz bir kavramdan da söz etmeye başladık. Dil neden bu kadar önemli?
Bizim kavramlarımızı geliştiren şey, bakış açımızı da ifade eden şeydir.
Biz engellileri sorunun kaynağı olarak mı görüyoruz ki sakat, özürlü diyoruz yoksa engellenmiş, toplumsal bir takım haklar ve imkânlar verilmemiş kişiler mi.” İfadelerine kullanarak, “2005 yılında çıkartılan engelliler yasası pek çok alanda olduğu gibi erişilebilirlik alanında da önemli bir ivme sağladı. Bu yasaya dayanılarak geliştirilen bir uygulama; engelli kişiler kendileri için uygun düzenlemelerin yapılmadığını inanıyorlarsa bununla ilgili tespitlerini il müdürlüğümüze başvurarak şikayet edebilirler.” dedi.
Aktaş, “‘Senin için üzülüyorum, senin için her şeyi ben bilirim, ben karar veririm çünkü ben engelli değilim’ bakış açısından, ‘neye ihtiyacın var, bu uygulama doğru mu, senin için uygun mu’ şeklinde karar alma sürecine katılımını sağlamak biçiminde engellilere bir hak arama öznesi olarak bakmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Engelleri aşmak bir inanç meselesidir.
Programda konuşma yapan Beyazay Derneği Malatya Şube Başkan Yardımcısı Kazım Aydoğan, “Engelleri aşmak bir inanç meselesidir. Sosyal hayat gereği olarak, toplumun bütün kesimlerini eşit ve adil kucaklamamalıdır. Engelli kardeşlerimizin ve ailelerinin geleceğe daha güvenle bakabilmelidir. , Bu sürecin en büyük hasılası ise, ülkemizde engelli vatandaşlarımıza yönelik bakış açısının, zihniyetin kökten değişmesidir. Yapılan çalışmaları bir lütuf olarak değil, uzun süredir eksikliği hissedilen hakların sahiplerine teslim edilmesi olarak değerlendiriyoruz.” dedi ve “3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla milletçe engellilik konusu karşısında daha sorumlu, bilinçli ve duyarlı davranmak zorunda olduğumuzun altını bir kez daha çizerek, engelli kardeşlerimize yardımcı ve destek olmaya, onların sorunlarını adeta kendi sorunları bilerek üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz.” sözlerine yer verdi.
Yazar/Engelli Aktivist Ali Haydar Koyun ülkemizde engellilerin yaşam şartlarına değindi ve “Özellikle teşekkürüm şu noktada; sözlerinin sonunda engelliler gününü kutluyorum demedi. Dikkat ettim, engelliler ile ilgili farkındalığın oluşmasını temenni ediyorum dedi.
Çok hoşuma gitti, ayrıca teşekkür ediyorum.” İfadelerini kullandı.
Tüik 2010 Verilerine Göre Engelleri Bireylerin Yüzde 8.8 İni Ortopedik Engelli Bireyler Oluşturmaktadır.
MTÜ Dr. Öğr. Üyesi Bünyamin Arı, “Ortopedik engelli bireyleri çoğunun 25-44 yaş arası ve yine birçoğunun eğitim seviyesinin ilkokul mezunu ve okur yazar bireylerden olduğu tespitlerine bakılırsa ortopedik engellerin birçoğunun iş kazası, trafik kazası, travma vb durumlara bağlı sonradan kazanılan engelliler olduğu düşünülebilir. Bununla birlikte çocukluk çağında doğuştan veya doğum sonrası yeterli sağlık hizmeti alınmamasına bağlı gelişen engelliklerde düşünüldüğünde ortopedik engelliklerin birçoğunun önlenebileceği veya tedavi edilebileceği kanısındayız. Bunun yanında önlenemeyen engelliklerde ise dünyanın sonu olmadığını, engelli bireylerimizin sosyal hayata tutunduğu ve birçok alanda başarılara ulaştıklarını görmekteyiz. Bu anlamda sevgi varsa engel yok mottusu ile engelli bireylerimizin her zaman yanlarında bulunmaya gayret göstereceğiz.” İfadelerini kullandı.
Evde Bakım Hizmetleri
Evde bakım konusuna değinen MTÜ Dr. Öğr. Üyesi Neşe Karakaş, “Evde bakım hizmeti ister formal ister informal bireyler tarafında sunulsun sonuç olarak emek yoğunluklu bir hizmettir. Evde hasta bakımı hastanın ve bakım verenin yaşamını doğrudan etkileyen bir süreçtir. Hasta ve bakım verenin sağlığının korunması ve geliştirilmesi ancak formal veya infomal bakıcıların niteliğinin arttırılmasıyla sağlanabilir. Bu ise formal bakım verenlerde nitelikli eğitim ve akreditasyon programlarıyla sağlanabileceği gibi infomal bakım verenlerde karşılaştıkları güçlüklere yardımcı olacak doğrudan destek hizmetlerinin varlığı ile mümkün olabilir.” dedi.
Engelsiz MTÜ Koordinatörlüğü
Engelsiz MTÜ Koordinatörü Öğr. Grv. Dr.Fahrettin Burak Demir, Engel durumunu belirten öğrenciler irtibata geçilerek taleplere yönelik çözüm önerilerini ürettiklerini ve bu doğrultuda çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti ve “Üniversitesi GETEM’in öncülüğünde hazırlanan sesli kütüphane veritabanına üyelik işlemimizi tamamladık. Artık görme engelli öğrencilerimizin talep ettikleri kitapları kendilerine sesli olarak ulaştırma imkanına da sahibiz.” sözlerine yer verdi.