Temmuz ayında en çok Ayasofya’nın yeniden Cami olması konuşuldu!
Temmuz ayında en çok Ayasofya’nın yeniden Cami olması konuşuldu!
Medya Takip Merkezi (MTM), Temmuz ayında yaşanan siyasal ve toplumsal gelişmelerin nabzını tuttu. Yapılan incelemeye göre, 86 yıldır müze olarak hizmet veren Ayasofya’nın yeniden Cami olması, Temmuz ayı boyunca medyada en çok yer alan başlık oldu. Aylardır tartışmalara ve fikir ayrılıklarına neden olan İstanbul Sözleşmesi ve yeni sosyal medya yasası da gündemden düşmeyen diğer başlıklar arasındaydı. İşte, MTM’nin hazırladığı medya raporunun ayrıntıları…
Türkiye siyasi açıdan yoğun bir ayı geride bıraktı. Ay boyunca birbirinden önemli siyasal ve toplumsal gelişmeler yaşandı. Medya Takip Merkezi, bu gelişmelerin nabzını tuttu ve yaptığı araştırmaya göre, Temmuz ayında yaşanan gelişmeler arasında en çok Ayasofya’nın tekrar camiye dönüştürülmesi konuşuldu. Aylardır gündemde yer alan İstanbul Sözleşmesi hakkındaki görüşler de medya gündemine oturdu. TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen sosyal medyaya ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifi ve yürürlüğe girerek yasalaşması, gündemin başlıca konuları arasındaydı.
TBMM, 27. dönem 3. yasama yılı çalışmalarına da son verdi. 27. dönem üçüncü yasama yılının en önemli düzenlemelerinin başında, art arda çıkarılan yargı paketleri ve Koronavirüs salgını sürecinde ekonomik tedbirler ile istihdamı destekleyen torba düzenlemeleri oldu. Salgın sürecinde cezaevlerinin rahatlatılmasına ilişkin yargı paketi düzenlemesi ses getirdi. TBMM Genel Kurulu, yaklaşık 16 saat süren son mesainin ardından tatile girdi. Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş, Meclis’i 1 Ekim 2020 Perşembe günü saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.
Ayasofya 86 yıl sonra yeniden ibadete açıldı
Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Danıştay’ın gerekçesinde, Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu, cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu belirtildi. Danıştay’ın bu kararı ile İstanbul’un fethine kadar 916 yıl kilise, 1453’ten 1934’te alınan kararla müze oluncaya dek cami olarak kullanılan ve 86 yıldır müze olarak hizmet veren Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, 24 Temmuz’da kılınan Cuma namazının ardından 86 yıl sonra yeniden ibadete açıldı.
Türkiye’de yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen yapılar arasında bulunan ve UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Ayasofya, Din Hizmetleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yürütülecek. Restorasyon, konservasyon ve koruma faaliyetlerini ise Kültür ve Turizm Bakanlığı yerine getirecek. Omphalion dışında, zemini halı ile kaplanan camide namaz esnasında perdeleme sistemiyle resim, tasvir ve mozaiklerin üzeri kapatılacak, namazdan sonra ise tekrar açılacak. Aynı zamanda camiyi yerli ve yabancı turistler de ücretsiz ziyaret edebilecek.
Ayasofya’nın ibadete açılması, MTM’nin raporuna göre Temmuz ayı boyunca medyada 114 bin 642 habere yansıyarak gündemin en çok konuşulan konusu oldu.
İstanbul Sözleşmesi gündemdeydi
Geçtiğimiz aylarda Ankara Barosu ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasındaki “eşcinsellik” polemiğinin gölgesinde konuşularak yeniden gündeme gelen “İstanbul Sözleşmesi”, ayın en çok konuşulan toplumsal başlıklarından biri oldu. 2011 yılında imzaya açılan ve Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi ya da tam adı ile Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin feshedilmesi talebi, siyaset gündeminde bomba etkisi yarattı.
Son dönemlerde bazı muhafazakâr yayın organlarında “Türk aile yapısını bozduğu” ve “eşcinselliğe yasal zemin hazırladığı” gerekçesiyle sözleşme eleştirilirken, ayrıca 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa’nın bazı hükümleri ile kadınlara getirilen korumaya ilişkin hükümlerin uygulamada kötüye kullanıldığı da savunuldu.
Diğer bir kesim ise İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele için olduğunu ve kim olursa olsun şiddet mağdurunu korumak için var olduğunu savundu. Ayrıca hangi görüşe bağlı olursa olsun, tüm siyasi partilerin ve toplum kesimlerinin şiddete karşı birleşmesinin insani bir sorumluluk olduğuna da değinildi. Ay boyunca tartışmalara ve fikir ayrılıklarına neden olan İstanbul Sözleşmesi, medyada 16 bin 745 haberde yer alarak en çok gündemde yer alan konulardan oldu.
Sosyal medya yasası yürürlüğe girdi
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen sosyal medyaya ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifi kabul edildi. AKP ve MHP oylarıyla TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen 9 maddelik sosyal medya düzenlemesi, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tartışmalara ve tepkilere de neden olan ancak kabul edilen sosyal medya düzenlemesine göre; Türkiye’den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları (Twitter, Facebook, Instagram, WhatsApp), en az 1 kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirleyecek. Yürürlüğe giren kanunla birlikte, internet kullanıcılarının kişisel başvurularında veya kamu kurumlarının bildirimlerinde yaşanan zorlukların aşılması için sosyal ağ sağlayıcılarla muhataplık ilişkisi kurulması amaçlandı. Muhalefetin sansür getireceğini dile getirdiği sosyal medya yasası, MTM’nin aynı raporuna göre ay boyunca toplam 10 bin 211 habere yansıdı.