BAŞKAN GÜRBÜZ’DEN AHİLİK NEDİR
İnsanoglu yaratıldıgı ilk günden itibaren yaşamsal haklar eline geçtikçe yetkileri kazançları artıkça kural tanımamazlıkları elinde dönüp duruyor hiçbir bilginin,bilgenin kendilerine gönderdikleri peygamberlerin koydukları koydukları emir ve yasakları.Tanrı kanunlarıdır bile diyip uygulayan toplumlar çok az bir sayıdadırlar.Dünya litaratürüne baktığımız da yapılan iş gücünün,emeğin,alın terinin haklarını gözeten gerçekten bir kurum ve kavram var olmamıştır.Ezen,ezilen haklar kurulan sistemler sadece güçlüyü korumak güçlüden yana olmak güçlünün adaletini korumaktır.Dünyanın bütün nimetlerinden,haklarından yararlananların menşei yoktur.Zalim hangi milletten olursa olsun ağlama duvarında ağlarlar havrada kippa takarlar,Kilise de vaftiz olurlar,Kilise yeni bir evlat kazandıgını zanneder,Camii cemaatinin en ön safında huşu da kalırlar,Hicazda şeytanı taşlatırlar işlerinin aksamaması için her türlü fırıldağı bilirler.Tanrıya şirk koşmayı,Kul hakkı yemeyi büyük başarı sayarlar bu sahtekarlıktan mutluk duyarlar.Gerçekten sosyal hayatımızın Fransızlaşması kapitlist sermayenin başarılı taktikleri ile olmuştur,kapitalizm dünyayı ekonomik yönden ele geçirdiği gibi siyasi açıdan da hakimiyeti altına almak ister bu iki amacı için için her türlü meta yı kullanır Marksizm i iki bölüm olarak ortaya sürer bu bölümler birbiri ile ilgili değildir,fakat aslında bir tefrik kabul etmez bir bütün oluşturmaktadır<<Bu iki kısım siyasi ve sendikal faaliyetleridir.Sendika hareketi taraftar toplamaya yarayan bir davranıştır.(İşalye,patronların hırs ve dar görüşlerine karşı açtıkları mücadele ve himaye vaad eder)para kazanma hırsı ile gözleri kör olan burjuva emekçinin yapmış olduğu bu mücadeleye karşı ne kadar engel çıkarırsa uzun çalışma süreleri kısalmazsa .a)Çocuk işçilerin çalışmalarına insaf dairesinde bir şekil verilmezse.b)Kadın işçiler korunmazsa iş yerlerinde ve ikametgahlarında sosyal haklarına engel olursa iş veren burcuvaizm ondan daha kurnaz olan arka perdenin baş
büyükleri,kapitalizmin öncü grupları kukla oyununu sahnelerler ve ezilen işçinin davasına sahip çıkarlar,böylece işçinin savunucusu durumuna geçerek bunu sevinçle yaparlar,onların asıl amacı sosyal yaralara çare bulmak değildir.işçinin koruyucusu durumuna geçmelerindeki tek etken milli ekonominin geleceğini yok ederek,bir birlerine karşı düşman topluluklar meydana getirmektir,çünki sağlam bir siyasetin hedefi bir taraftan halkın sağlığının korunması diğer taraftan bağımsız bir milli ekonominin korunmasıdır.Bu iki görüş karşısında kapitalizm tamamen ilgisiz kalarak kendi gayesindeki giden yolun üzerindeki bu engelleri temizlemeye bakar.Kapitalizm demek milli ekonomiyi yok etmek demektir kapitalizm önünde sağlam<<Soy>> görmek istemez onların arzusu soysuzlaşmış boyunduruğa girmeye hazır <<Sürü< gütmektir.Dünya bir yol ayrımına gelmiştir küreselleşen.Dünyada yatırımın,teknolojinin yaygınlaşmasının yanında ülkelerde terörün hortlatılması kin ve nefret tohumlarını yeşertmektir.Terör örgütlerine verilen parasal ve lojistik destek sayesinde terörist eylemler ülkelerdeki yaşayan halklarla devletler arasında güvensizlik oluşmasını sağlamaktır.Terörizm ile hedefler ulaşmak için toplum ve siyasal düzenin kendilerine itaat etmelerini sağlamaktır,toplumu yaptıkları eylemlerle yıldırarak psikolojik olarak çökertmeye çalışması terörist gruplarla toplumda oluşan devlete güvensizliği kullanarak devletin kendilerine baş eğmesi sağlanır.Terörizm uluslar arası düzende dış güçler tarafından daima desteklenir aksi halde gelişmesi mümkün değildirKapitalizm in hedef kitlesinin en büyük alanları Siyasi partiler,vakıf ve dernekler kurdukları sivil toplum kuruluşlarının sayesinde kapitalizm kendisini kamufle ederek bu derneklerin ve vakıfların sayesinde o ülkelerde kendi çıkarlarını yürütürler bu yukarıda belirttiğimiz grupların sistemin tek hedefi vardır.Ülkelerdeki yaşayan toplulukları kendilerine köle yapmaktır,düzeni kendilerine hizmet ettirmektir.
İslam 1400 yıl önce İslam peygamberi ile insanların önüne ana hedef olarak ölüm ötesi hayatın mutluluğunu koyar,fakat o mutluluğun üretebileceği yer olarak bu dünyayı belirler.Buradaki çalışmayı temel kaçınılmaz bir şart olarak ön görüyor,işte bu noktada Türkçemizin alın teri diye ifade koyduğu <<Helal Kazanç>> kavramı ortaya çıkıyor Herkes kendi elinin emeğine sahip çıkacak başkalarına yük olmaktan kaçınacaktır.İslam insana çalışmayı emredip te onu hırsları,kaprisleri,bencilliği ile baş başa bırakmamış,onun bu olumsuzluklarını kuralları da ortaya koymuştur.Helal kazanç içinde birinci şart emeğin meşru biçimde harcanmasıdır.Dinin yasakladığı iş alanlarında rızık aramak meşru değildir. Bu sebeple faiz,kumar,hırsızlık ,gasp benzeri yollarla mal edinme yasaklanmıştır.İslam dini başkalarının hak ve hukukunu gasp etmeyi yasaklamıştır.İslam peygamberinin Müslümanlara Ticarette ve pazarlarda alışverişlerde Müslüman Tacirlerin iş adamlarının ve halkın uyması gereken bir İslam Ticaret Nizamnamesi hazırlamıştır.O günün Yahudileri Pazar yerlerinde ve faiz ile yapılan alışverişlerdeki ala vere ve sahtekarlıkların önüne geçmek için bugünün kapitalizmin oyuncularının oyunlarını bozmuştur.Müslümanların Ticaret Nizamnamesi.1)Bir Müslüman ın pazarlığı üzerine pazarlık yapmak doğru değildir.2)Müşterileri kızıştırarak piyasayı yükselterek pahalılık meydana getirmekten kaçınılmalıdır.3)Müstahsilin malı henüz çarşıya intikal etmeden ucuza tarlada kapatılmamalıdır.4)Ticari hayat doğruluk esasına göre yürütülmelidir.Yalandan kaçınılmalı söz verince durulmalı bir şey emanet edince emanet yerine getirilmeli asla hıyanet edilmemelidir.5)En hayırlı esas kazanç kişinin kendi el emeği ile kazandığıdır,çalışmak esas olmalı asalak olmaktan kaçınılmalıdır.6)Alış verişte karşılıklı güven esas olmalıdır.Satılan mal ile alakalı gerçekler gizlenemez olduğundan farklı gösterilemez.Dürüstlük bereket vesilesi sahtekarlık bereketsizlik vesilesidir.7)Yalan yere yemin ederek malın sürümünü artırmak isteyen neticede kazancına haram katmış olur.Kazancın bereketi gider.
Türkler Malazgirt zaferinden sonra (26 Ağustos 1071)yoğun olarak Anadolu ya göç etmelerinden sonra Türk İslam medeniyetini Anadolu’da Bizans medeniyetine üstün kılmak için yeni fethettikleri bu toprakları vatan yapmak dağına taşına Türk İslam mührünü vurmak gerekiyordu.Türkleri Anadolu’yu vatanlaştırılmasında yerleşik hayata ve aşiret hayatına geçmelerinde şehir hayatı intibaklarında iş,aş sahibi,üretici eğitimli insan olmalarında meslek edinmelerinde islami bir hayat nizami oluşturmalarında edebi,mimari,zirai,iktisadi,sosyal güvenlik eğitim sistemlerini meydana getirmelerinde şüphesiz<<Ahiliğin>> büyük etkisi olmuştur.Ahilik kardeşlik düsturu ile kurulmuş bir peygamberimizin düsturunu günümüze kadar getiren bir teşkilattır .Hakanımız Hz Ali ra,Pirimiz Hacı Bektaşi Velidir,Şahımız Ahi Evran Veli Hazretleridir.
Kaynağını İslam’ın ahlak’ından alan ahilik aynı zamanda kardeşlik teşkilatıdır
‘’Ahi olan kişinin üç şeyi hep açık,üç şeyi de kapalı olmalıdır.Açık olması gerekenler.1)Ahinin eli açık olacak2) Kapısı açık olacak.3)Sofrası açık olacak Kapalı olması gerekenler.1)Gözü bağlı olacak.2)Beli bağlı olacak.3)Dili bağlı olacak.Ahilik’ten çıkaran şeyler zina,münafıklık,dedikodu,iftira,kibir,merhametsizlik,kin,sözünde durmamak ,yalan,emanete hıyanet,ayıplarını örtmemek,cimrilik,cinayettir sevgili ahi kardeşlerim sözlerime.Kerim çelebinin son öğüt ile son vermek istiyorum.Ey oğul! Saygılı olki saygı göresin.sözün dolusunu söyle ki dinlete bilesin.Bundan böyle sana şarap içmek,kemik ataraktan kumar oynamak yoktur.Gambazlık,kasıntı,karalamak yoktur.Kıskanmayacaksın,kin tutmayacaksın,zulüm etmeyeceksin Yalan söylemek,sözden dönmek,namusa kötü bakmak gayet ayıptır ve de yok tur.Ellerin günahını görmezden geleceksin,hele hırsızlığı akla getirmek bile yoktur.Kuşanacağın kuşağın onurunu bil.Çabala ki bu basamaklara yanaşa bilesin.Kalk bakalım!
Mehmet Gürbüz
Genel Başkan