Uygur Türklerine Yönelik Tutum
Kıymetli okuyucularımız, Yıllardır devam etmekle birlikte Çin yönetimi tarafından yapılan baskılar ve zulümlere karşı boyun eğmeden hayatlarını sürdüren Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerine yönelik işkenceler yıllarca ve bu günde devam etmektedir. Geliniz Ülke olarak bu kardeşlerimize destek verelim ve sahip çıkalım. Bu zulüm gören kardeşlerimiz, bizim kanımızdandır. Müslüman kardeşlerimizdir.
Hiçbir suça karışmamış masum Uygur halkını kadın, yaşlı veya çocuk ayırt etmeden çeşitli işkenceler ve eziyetlerle sindirmeye yönelik; 21. yüzyıl gerçeklerine, akla, vicdana ve insan haklarına sığmayan ve bu mazlum insanlara yapılan işkenceleri kabul etmiyoruz. Devletimiz ve hükümetimiz biran önce siyasi baskı ve siyasi çalışmalarla bu zulme dur demelidir. Ülkemiz ateş çemberi içine alınmış tüm Yahudiler anladı ne hikmetse hala bizler uyanamadık. Allah vermesin eğer uyanmazsak bir gün başımıza bir zulüm gelirse işte eyvah dersiniz. İş işten geçmiş olur.
Yıllardır yapılan bu baskılar ise, Sayıları 30 milyonla ifade edilen Uygur Türklerinin neredeyse tamamı bu baskı altında ezilmeye çalışılmakta, bu esnada bazı soydaşlarımız esir kamplarında hayatını kaybetmekte ve işkencelere maruz kalmaktadır. Çin’in bu zulmüne kim ve kimler dur diyecektir. Acaba bu zulüm Yahudilere yapılsaydı sonucu ne olurdu? Gerekirse hep birlikte Çin mallarına boykot edelim. Ülkemizde bulunan Çin mallarını biran önce boykot edelim. Çin mallarını tüm marketlerde ve mağazalarda kaldıralım.
Çin’in Uygur Türklerine yönelik tutumu, emsali görülmemiş bir mahiyette tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşmektedir. Çin’in yaptığı bu zulmü tüm dünya seyrediyor ne hikmetse hiç kimseden bir çıt ses dahi çıkmıyor. Sizler ne kadar sessiz kalırsanız kalınız bu zulümler er ya da geç sizleri bulacaktır. Bu zulüm bir Hristiyan’a, bir Yahudi’ye, bir Ermeni’ye yapılsaydı sonu ne olurdu acaba diye merak ederdik. Hani sizler Müslümanız diyorsanız geliniz birlik ve beraberlik içinde olalım.
Çin yönetimi Müslüman kardeşlerimize yaptığı bu zulmü biran önce durdurmalıdır. Masum insanlara yaptıkları bu alçak zulüm nedeniyle Çin yönetimini şiddetle kınıyorum. Çin yönetiminin, akla ve vicdana aykırı vahşi politikasını şiddetle kınıyorum. Hani neredesin insan hakları, hani neredesin birleşmiş milletleri, hala neden sessiz kalıyorsun? Tabii ki zulüm gören bir Yahudi değildir ve bu zulmü görenler Müslüman olduğu için sessiz kalıyorsunuz. Sizler Müslümanlara zulüm yaparsanız bunun yarını da var. Allah belanızı verecektir inşallah…
Şu anda Çin’de soykırım yaşanmaktadır. Yapılan bu soykırıma karşı dünya sessiz kalmamaktadır neden ve niçin. Bakınız yıllardır Müslümanlar hep zulüm görmektedir. İşte her şey ortadadır ve ne hikmetse Müslüman kardeşlerimiz hala yatağında kalmıştır. Sizler yatarsanız daha başınıza gelecek çok baskı ve zulümler olacaktır. Eğer sizlerde birlik yoksa sizlerde zulümler göreceksiniz.
Bakınız Çin yönetiminin yaptıklarına bakınız. Uygur Türklerine yönelik “Kültürel Ve Ekonomik Oryantasyon Eğitimi” adı altında Sincan’da esir ve toplama kamplarında işkence uygulamak, Uygur Türklerinin evlerine kadar Çin devletinin ajanlarını yerleştirmek ve ufacık çocuklara dahi cebir kullanarak Çin ulusal marşını okutmak gibi eylemler dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan Türk için asla kabul edilemez.
Çin yönetiminin Uygur Türklere yönelik yapılan bu işkencesi ve zulümleri asla kabul edilemez ve biran önce devletimiz ve yine hükümetimiz tarafında yapılacak bir çalışmayla bu zulüm durdurulmalıdır. Tabi ki bizler her zaman diyoruz ki devletimiz ve yine hükümetimiz tarafından değişik çalışmalar yapsın, ama bir de içimizde olan hainleri nasıl temizleyeceğiz diye merak ediyoruz. Ülkemizde bu hainler bir an önce temizlenmelidir…
Çin Devletinin Müslümanlara yaptıkları zulüm ve işkenceyi görmezden gelen BM Dünya’da hala sessiz kalmayı tercih etmiştir. Eğer bu zulümler Yahudilere ve Ermenilere yapılsaydı tabii ki sesiz kalmazdınız. Allah büyüktür elbet bir gün sizin de başınıza gelir inşallah.
Kaynak: malatyabirlikgazetesi.com